X
Ör: Şube, Yurt veya İçerik adı ile yada anahtar kelime ile arama yapabilirsiniz.
EN
>

VAKIF BAŞKANIMIZ GÖKSU YDV'Yİ ANLATTI

Yeni Dünya Vakfı (YDV) Başkanı Mahmut Göksu, 28 Şubat şartlarında kurulan vakfımızın nihai amacının kan, gözyaşı, hicran ve hukuksuzluğun öne çıktığı bir çağda özgürlük, adalet, şefkat ve merhametin hakim olacağı yeni bir dünya inşa etme inancıyla faaliyetlerini yürüttüğünü anlattı ve Şeyh Edebâlî’nin Osman Bey’e olan “Sakın ha! Kendine takılmayasın ve kendinde boğulmayasın!” nasihatini hatırlattı.

Yeni Dünya Vakfı Hacı Bayram-ı Veli Yüksek Öğrenim Erkek Öğrenci Yurdu’nda, Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadın Kolları, Komisyon Başkanları ve vakıf gönüllülerine sunum yapan Göksu, Osmanlı’dan günümüze vakıf kültürünü anlattı, YDV’nin misyon, vizyon ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Vakıfları, “fiil ehliyetine sahip kişilerin hiçbir tesir altında kalmadan hür iradeleri ile kendilerine ait menkul ve gayrimenkul mallarını, ekonomik değerlerini, emeklerini kendilerine göre kutsal gördükleri bir gaye için hasr etmeleri” olarak tanımlayan Göksu, “Vakıf, yaratandan ötürü yaratılana merhamet, şefkat ve sevginin müesseseleşmiş halidir. Vakıf, dini, medeni ve ilmi amaçlı sosyal hizmet ve hayır kurumudur. Vakıf, paylaşmaktır, mutluluktur, ilgi ve sevgidir, yardımlaşmadır.” diye konuştu.

BEŞİKTEN MEZARA VAKIF
Osmanlı’da bir adamın vakıf bir evde doğduğunu, vakfedilen bir beşikte uyuduğunu, vakıf mallarından beslendiğini, vakıf bir mektepte vakıf kitaplarından okuduğunu, vakıf bir medresede hocalık yaptığını, vakıftan aldığı ücretle geçimini sağladığını ve hayatını kaybettiğinde vakfedilmiş bir tabut içerisinde vakıf olan mezarlığa defnedildiğini anlatan Mahmut Göksu, bu çerçevede yetim kızlara çeyiz hazırlama, borçluların borcunu ödeme, dul kadınlara, muhtaçlara yardım etme, efendileri tarafından azarlanmaması için hizmetçilerin kırdıkları kase ve kapların yerine yenilerini alma gibi ilginç vakıflardan örnekler verdi.

CUMHURİYET DÖNEMİNDE VAKIF KÜLTÜRÜ
Vakıf Başkanımız Göksu, Cumhuriyet döneminde kurulan ve hali hazırda faaliyetlerini sürdüren vakıflarla ilgili sayısal bilgiler de paylaştı.

Türk Medeni Kanuna göre 5.906 yeni vakıf kurulduğunu, 167 cemaat vakfı olduğunu kaydeden Göksu, Yeni Dünya Vakfının ise, 1996 yılında İstanbul’un Fatih ilçesinde kurulduğunu, uzun süre farklı mekânlarda hizmetlerini sürdürdüğünü, 2012 yılında Cağaloğlu-Hadım Hasan Paşa Medresesinin restore edilmesinin ardından merkezini buraya taşıdığını ve çalışmalarını burada sürdürmekte olduğunu anlattı.

Nicelik ve nitelik açısından çalışmaları genişleyen vakfımız için yeni bir merkez ihtiyacı doğduğunu, bunun için İstanbul Eyüpsultan’da bir çalışma başlatıldığını, Eğitim-Kültür Merkezi olarak planlanan binamızın, aynı zamanda vakfımızın idari merkezi de olacağını bildiren Göksu, şunları kaydetti:

“Yeni Dünya Vakfı, kurulduğu 28 Şubat şartlarının ötesinde, nihai amaç olarak; Kan, gözyaşı, hicran ve hukuksuzluğun öne çıktığı bir çağda; özgürlük, adalet, şefkat ve merhametin hâkim olacağı yeni bir dünya inşa etme inancıyla faaliyetlerini yürütür. Bir başka ifadeyle güç ve zulüm odaklı dünyanın adalet ve merhamet odaklı yeni bir dünyaya evrilmesi için yola çıkan vakfımız, bu yolda gayret göstermeyi insani, İslami ve toplumsal bir vecibe olarak görür. Yeni Dünya Vakfı, bu hedef doğrultusunda en doğru hizmetin milletine ve inancına bağlı, adaleti ve hakkı üstün tutan bir gençlik yetiştirmekle mümkün olacağı bilinciyle hizmetlerini sürdürmektedir.”

HİZMET ANLAYIŞIMIZ
Yeni Dünya Vakfı’nın vakıf hizmeti anlayışı açısından kendisini bazı ilkeler çerçevesinde konumlandırdığını bildiren Göksu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“‘Biz’ demenin ‘Ben’ demekten çok daha güçlü ve anlamlı olduğuna inanır. ‘Hayırda yarışınız’ ilkesi gereğince kendisiyle ortak değer ve gayeleri benimseyen kişi ve kuruluşlarla iş birliği ve dayanışma içinde olmayı önemser. Faaliyetlerinde yasalara bağlı kalmayı her zaman ve her şartta gözetir. Bu çerçevede marjinal akımlara mesafeli olup toplumun ortak değerlerini benimser. İdari ve mali işler bakımından denetime açık, şeffaf ve bağımsızdır.”

ŞEYH EDEBALİ’NİN OSMAN BEYE NASİHATİ
Vakıf Başkanımız Mahmut Göksu, Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e yaptığı, “Sakın ha! Kendine takılmayasın ve kendinde boğulmayasın! Bu yolda hırs, diken; benlik ve kibir, engeldir oğul! Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme! Bizler nefreti eritmek için, muhabbetin asaletini dünyaya yeniden hakim kılmak için çıktık yola. Bu yolda utanacak bir şeyimiz yoktur.” nasihatini hatırlatarak, Yeni Dünya Vakfı çatısı altında profesyonel ya da gönüllü olarak çalışan herkese üstün başarılar diledi, bugüne kadar yapılan çalışmalar için teşekkürlerini bildirdi.