X
Ör: Şube, Yurt veya İçerik adı ile yada anahtar kelime ile arama yapabilirsiniz.
EN

Vakıf

YENİ DÜNYA VAKFI AİLESİ İFTARDA BULUŞTU
05
Nis
YENİ DÜNYA VAKFI AİLESİ İFTARDA BULUŞTU
YENİ DÜNYA VAKFI AİLESİ İFTARDA BULUŞTU Vakfımızın Genel Merkez ve şube yöneticileri, bağışçıları ve gönüllüleri Harbiye Crowne Plaza’da düzenlenen iftar programında bir araya geldi. Sivil toplum, iş dünyası, bürokrasi ve akademik camiadan çok sayıda ismin katıldığı iftar programında önemli açıklamalar da yapıldı. YDV İstişare Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Yüksel’in ev sahipliğinde düzenlenen iftar programına, Vakıf Başkanı Mahmut Göksu ve vakıf yöneticilerinin yanı sıra; E. Diyarbakır Mv. Abdurrahman Kurt, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetimler Kurul Üyesi Fazlı Kılıç, Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) Genel Müdürü Ekrem Arıkan, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Dış İlişkiler Daire Başkanı Safa Uslu, AK Parti İstanbul İl Başkan Vekili Akın Bayram, Eski İstanbul Baş Vaizi Mustafa Akgül, iş adamları, sivil toplum yöneticileri ve çok sayıda davetli katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve ezanın okunmasının ardından iftar yemeği ile başlayan programda, Yeni Dünya Vakfı tanıtım videosu gösterimi yapıldı. Daha sonra kürsüye çıkan Yeni Dünya Vakfı Genel Merkez İstişare Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Yüksel, programın açılış konuşmasını yaptı. 6 Şubat depremleri sonrası vefat edenlere rahmet, yaralılara şifa, kalanlara sabır dileyen ve depremin acılarından dolayı buruk bir program gerçekleştirildiği ifade eden Yüksel, “Depremzede vatandaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi ifade ediyorum. Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 50 binin üzerindeki insanımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Sözlerimin başında bu Ramazan ayında da İsrail polisinin terör ve tedhiş eylemleriyle Mescid-i Aksa’yı ve Filistinli Müslümanları hedef almasında duyduğumuz üzüntüyü ve öfkeyi belirtmek istiyorum. İbadet eden sivillere ses bombalarıyla, coplarla, plastik mermilerle müdahalede bulunmak tam anlamıyla zulümdür. Mescid-i Aksa’ya el uzatılması, Harem-i Şerif’in kutsiyetinin ayaklar altına alınması bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs’e gerektiğinde canları pahasına sahip çıkan Filistinli kardeşlerimiz yalnız değildir. Müslümanların ilk kıblesine yönelik alçak eylemleri ülkem ve milletim adına kınıyorum. Bu değerli iftar sofrasında siz değerli dostlarımızla bizleri bir araya getiren vakfımızın kıymetli başkanına ve ekibine teşekkür ediyorum. Ramazan infak ayı. Yoksulların sofralarını şenlendirmeyen bir kimse, maddi açıdan ne kadar zengin olursa olsun manevi olarak fakirdir. Tabi bu vazifeyi üstlenen bir kültürümüz de var; vakıf kültürü. Geçmişten günümüze baktığımızda; Vakıflar iyi ve doğru bir uygulama alanı bulduklarında çok gelişirler. İslam toplumu, bir vakıf toplumudur. Gönülden, samimiyetle çalışan, topluma, doğaya, eserlere hemen her şeye karşı duyarlı bir vakıf anlayışı ile, vakıf medeniyetine ulaşılır.Bu anlamda Yeni Dünya Vakfı ve aynı maksatla çalışan tüm kardeş kuruluşlarımız etkin oldukça; bayrağımız hep göklerde dalgalanmaya, ezanımız hep okunmaya devam edecektir.Öğrenci burslarından, yurtlar ve kurslara kadar geniş bir biçimde gençleri hayata hazırlayan vakfımız, vakıf üye ve gönüllüleri sahip çıktıkça ülkemize ve gençliğimize çok daha önemli katkılarda bulunacaktır.Bu hizmetlerin gerçekleştirilmesinde birikimi, maddi katkıları ve manevi destekleri ile emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Rabbim ülkemizi her türlü afetten, kazadan, beladan, musibetten korusun. ” diye konuştu. “DEPREMİN YARALARINI HEP BİRLİKTE SARACAĞIZ”Yüksel’in ardından Yeni Dünya Vakfı Başkanı Mahmut Göksu, davetlilere seslendi. "Bu seneki Ramazan-ı Şerif'i 6 Şubat depremleri sebebiyle yitirdiğimiz canların yüreklerimizi yaktığı bir dönemde maalesef buruk karşılıyoruz. Hayatını kaybeden tüm kardeşlerime Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, halen tedavileri devam eden yaralılarımıza ise acil şifalar diliyorum.” diyerek sözlerine başlayan Göksu, “Birçoğunuzun bu akşam birçok iftar programına davetli olduğunu biliyorum ve buna rağmen önceliğinizi vakfımıza verip bizleri mutlu ettiniz, Allah’ta sizleri mutlu etsin. Siz kıymetli vakıf dostlarımızla bir arada olmak, Ramazan vesilesi ile muhabbetimizi pekiştirmek istedik. Tabi Yeni Dünya Vakfı’nın olduğu her ilde şubelerimiz marifetiyle bu iftarları düzenlemeye gayret ediyoruz. Ramazan ayı baştan sona; ruhun, bedenin, idrakin sabırla terbiyesidir. Ne mutlu Ramazan’ın güzelliğine, huzuruna kavuşmuş olan bizlere…Ama Ramazan ayına biraz acı ve üzüntülerle girdik. 6 Şubat depremleri ve Kudüs’te yaşananlar hepimizin yüreğini dağladı. Filistin’deki zulüm Ramazan’ın bu güzelliğine gölge düşürdü. Allah birliğimizi, kardeşliğimizi pekiştirmeyi nasip etsin. Geçmişte birlik olan Müslümanlar’ın neler yapabildiğini iyi biliyoruz. O dönemden bugüne taşıdığımız köklü bir anlayış da vakıf kültürüdür. Bir kelimeden çıkan büyük bir medeniyettir vakıf… Vakıf medeniyetinin esası; paylaşmak, başkasının derdini dert edinmek, ben değil biz diyebilmektir. Vakıf, kendini aşmak toplumla buluşmaktır. İşte bu güzel değerleri gençlerimize verebilmenin gayreti ve çabası içerisindeyiz.” ifadelerini kullandı. Ardından vakfın yaptığı eğitim, kültür, sanat, yurt ve burs çalışmaları ile deprem faaliyet raporunu sunan Göksu, “6 Şubat depremlerinin hemen ardından vakıf olarak bağışçılarımız aracılığıyla deprem bölgesine kumanya, su, süt, mama, un, narenciye, giyim, çorap, battaniye, ısıtıcı, halı, muhtelif ihtiyaçlar, odun-kömür içeren toplamda 51 yardım tırını gönderdik. Yine bağışçılarının destekleri ile konaklama ihtiyacının karşılanması amacıyla 2 konteynerı deprem bölgesine ulaştırdık. Ayrıca bir adet yükleyici/dozer ve taşıma aracı (lowbet) göndererek arama kurtarma ve enkaz kaldırma işlerine katkı sağladık. Samsun şubemizin bağışçıları ve gönüllülerinin çalışmaları sonucu oluşturulan sahra mutfağı vesilesiyle günde 2 öğün yemek Elbistan’da, vakıf merkezimizin koordinasyonu ile gerçekleştirilen ve farklı STK’lar ile iş birliği ile oluşturulan diğer sahra mutfağımız ise Adıyaman’da depremzede vatandaşlarımıza günde 2 öğün olmak üzere sıcak yemek ikram edilmektedir. Bunun yanı sıra bölgede yaşayan bursiyer öğrencilerini arayarak durumları hakkında bilgi aldık ve ihtiyaç sahiplerine desteklerde bulunduk. Bölgede yaşayan veyahut bağı olan 439 öğrenciye herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın ilk faz 224.000,00 ₺ nakdi deprem yardımında bulunduk. Depremin verdiği hasarlar belli olmaya başladıktan sonra ise öğrencilerimizin evlerinde oluşan hasarlara ve ailevi durumlarına göre çeşitli ek maddi yardımlarda bulunulmuştur. Bu ikinci faz yardımlarımızda ise 250 öğrenciye ev hasar durumlarına göre 184.000 ₺, üçüncü faz yardımlarımızda ise 13 aileye durumlarına göre 33.250 ₺ destekte bulunulmuştur. Bugüne kadar vakfımız toplamda 702 kişiye 441.250 ₺ nakdi yardım göndermiştir. Deprem bölgesinde bulunan Gaziantep öğrenci yurdumuzda yapılan hasar tespit çalışmaları sonrası yurdumuz oturmaya elverişli raporu almış ve hemen akabinde de yurdumuz tüm imkanlarıyla depremzede vatandaşlarımıza tahsis edilmiştir. Halihazırda günde 200 vatandaşımız akşam yemeğini yurdumuzda ücretsiz olarak yemektedir. YDV Gençlik ekibimiz ise deprem bölgesine giderek çadır kentleri ve köyleri ziyaret etti. Çocuklarla oyunlar oynanarak, psikososyal destekte bulunduk ve yaklaşık 500 adet oyuncak dağıtımı yapıldı. Depremin ilk haftasından itibaren Kırıkkale’deki toplam 700 kişi kapasiteli 3 öğrenci yurdumuz, depremzede ailelerin konaklamasına açıldı. Bu ailelere 300 gıda kolisi geçtiğimiz gün dağıtıldı ve düzenli olarak da bu yardımlar devam etmektedir. Ramazan ayı içinde de büyük aile iftarları da düzenleyerek depremzede vatandaşlarımızla bir arada olmaya gayret ediyoruz.” dedi. Yaptığı sunumun ardından Eyüpsultan Eğitim ve Kültür Merkezi inşaatına ilişkin son durumu paylaşan Göksu, “Eyüpsultan’da son düzlüğe girdik Elhamdüllillah, inşallah 2-3 ay içerisinde yeni yerimize geçmiş olacağız. Bu güzel hizmette maddi ve manevi desteği olan herkese şükranlarımı ifade ediyorum. Yine Haliç de bir yurdu vakfımıza kazandırdık, burayı da en kısa zamanda bağışçılarımızın katkıları ile hayata geçireceğiz” dedi. PLAKET TAKDİMİ Yapılan sunumların ardından Başkan Göksu, vakıf bağışçımız TORKAM Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Dereli'ye vakfa yapmış olduğu katkı ve desteklerden ötürü plaket takdiminde bulundu. Plaketini alan Dereli, "Yeni Dünya Vakfı'nın kurucu olarak bugün bu noktalara gelmesi gurur verici, 1996'da atılan tohumlar bugün yeşirmiş durumdalar. İnşallah bize düşen de bu fidanları büyütmek ve çoğaltmak. Vakıf çalışmalarının son yıllarda hızla büyümesinde emeği geçen başta Mahmut Göksu başkanımıza ve tüm arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum." dedi. Sonrasında ise YDV Gençlik ekibinin Ankara'da Savunma Sanayi şirketlerine (HAVELSAN, ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ) yaptığı teknik gezi sonrası başarılı olan gençlere hediye takdim etti. Plaket töreninin ardından davetlilere söz veren Göksu, vakıf çalışmalarına dair katılımcıların duygu ve düşüncelerini aldı. Sonrasında ise Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulhamit Birışık'ın yaptığı dua ile program tamamlandı.   
Hasan Paşa Medresesi
08
Haz
Hasan Paşa Medresesi
“Vakıf ihyâ etmektir; sahip çıkmaktır; tarihe vefa göstermektir; geleceğe taşımaktır!” Yeni Dünya Vakfı Genel Merkezi’nin hizmet verdiği tarihî Hadım Hasan Paşa Medresesi; tam manasıyla “Vakıf ihyâ etmektir; sahip çıkmaktır; tarihe vefa göstermektir; geleceğe taşımaktır!” sorumluluğunun ete kemiğe bürünmesidir. Vakıf “Yeni Dünya”da var olma, varlık gösterme, aktif ve etkin söz söyleme kudretinin ancak sağlam köklerin üzerine bina edilebileceğinin bilinciyle kurulmuş; bugüne kadar da aynı inanç ve azimle çalışmıştır. 400 yılı aşkın bir süre önce medrese olarak kurulmuş ve sayısız talebe için ilim ve irfan yuvası olmuş; lâkin yaklaşık yüz yıldır, şehrin merkezî bir yerinde bulunmasına rağmen ihmale uğramış ve iyice harap olmuş Hadım Hasan Paşa Medresesi’ni ihyâ ederek; tarihî bir mirasa sahip çıkmıştır. 2005 yılında Yeni Dünya Vakfı’na tahsis edilen tarihî medrese; vakfın gayret ve çabaları sonucu uzun bir restorasyondan geçerek; 2012 yılında bugünkü görünümüne kavuşmuştur. 1597-98 yılında sadrazam olan Hadım Hasan Paşa tarafından yaptırılan medresenin; daha önce de 2. Mahmut tarafından 1826 yılında tamir ve onarımı yaptırılmıştır. Restorasyonu sürecinde ise tarihî dokusu korunarak; son derece hassas bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Yapı strüktür olarak güçlendirilmiş; taş yüzeyler korunmuştur. Kısmî olarak ayakta durmaya çalışan üst kubbe örtüsünün çoğunlukla yok olmuş olan tuğla kubbeleri tamamlanmış; mevcut olanlar güçlendirilerek kurşun üst örtü uygulamaları tamamlanmıştır. Yapının belirgin özelliklerinden olan bacalarının güçlendirme ve konservasyonu yapılmıştır. Medrese, klâsik medrese mimarisinden epeyce farklı olduğu için, ilginç bir medresedir. Çünkü İstanbul’daki zeminden yükseltilmiş, nadir medreselerden biridir. Alt katında sebil, çeşme ve dükkânlar bulunuyorken; üst katında medrese öğrencilerinin kaldığı hücreler ve dershane bulunur. Restorasyon Yeni Dünya Vakfı, Fatih Belediyesi ve İl Özel İdaresinin işbirliği ile 7 yıl gibi bir sürede tamamlanmıştır. Başta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Yeni Dünya Vakfı Genel Başkanı Mahmut Göksu olmak üzere, vakfın yönetici ve çalışanlarının yanı sıra çok sayıda davetlinin de katıldığı bir törenle açılmıştır. Yeni Dünya Vakfı; Genel Merkezi olarak kullandığı binada ilk günden itibaren medresenin tarihî misyonuna sahip çıkmış; talebelere her türlü maddî ve manevî desteği vererek, “Yeni Dünya”nın aktörlerine kapılarını açmıştır. Böylece vakıf medeniyetinin yüzlerce yıllık mirasını gelecek kuşaklara aktarmanın; belki de en kutsal modelinin mümessili olmuştur Yeni Dünya Vakfı…
Vakıf Bedduası
27
May
Vakıf Bedduası
“Allah’a ve Ahiret gününe inanan, güzel ve temiz olan Hazreti Peygamberi tasdik eden, Sultan, Emir, Bakan, küçük veya büyük herhangi bir kimseye, bu vakfı değiştirmek, bozmak, nakletmek, eksiltmek, başka bir hale getirmek, iptal etmek, işlemez hale getirmek, ihmal etmek ve tebdil etmek helal olmaz. Kim onun şartlarından herhangi bir şeyi veya kaidelerinden herhangi bir kaideyi bozuk bir yorum ve geçersiz bir yöntemle değiştirir, iptal eder ve değiştirilmesi için uğraşır, fesh edilmesine veya başka bir hale dönüştürülmesine kast ederse, haramı üstlenmiş, günaha girmiş ve masiyetleri irtikap etmiş olur. Böylece günahkarlar alınlarından tutularak cezalandırıldıkları gün Allah onların hesabını görsün. Mâlik onların isteklisi, zebaniler denetçisi ve cehennem nasibi olsun. Zira Allah’ın hesabı hızlıdır. Kim bunu işittikten sonra, onu değiştirirse onun günahı, değiştirenler üzerindedir. Kuşkusuz O, iyilik edenlerin ecrini zayi etmez…” Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesinden…
Değerlerimiz
27
May
Değerlerimiz
Ahlak Toplumları ayakta tutan en önemli değer ahlaktır. Hz. Peygamber’in (s.a.v), “Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” sözü ahlakın ne kadar kıymetli ve yüce olduğunu göstermektedir. Vakıf olarak da ahlak en önemli ilkemizdir. En başta ve her şartta doğruluk ve dürüstlüğü ifade eder. Vakıf; faaliyetlerinde ahlaki kurallara riayeti, toplumsal değerlere uyumluluğu bir kriter olarak benimser. Vakıf; bünyesinde olan gençleri ahlaklı, milli ve manevi değerlere bağlı, paylaşma kültürünü özümsemiş, diğergâm (isâr), ekip ruhuyla hareket eden nitelikli bireyler olarak yetişmesi için çaba sarf eder. Meşruiyet Meşruiyet ilkesi en başta hakka/hukuka saygıyı ve yasallığı gerektirir. Ayrıca vakıf, her türlü hizmet ve faaliyetlerin de temel değerlerimize, ilkelerimize, örf ve adetlerimize uygunluğu esas alır. Vakıf, toplumsal meşruiyet açısından marjinal ve radikal akımlara mesafeli olmayı, yetkilerin kullanılmasında mevzuatla birlikte vakıf senedi ve yönetmeliklere riayeti gözetir. Hizmet alanlar ve verenler için de; vakıf bünyesinde hukuksuz ve gayrimeşru faaliyet ve davranışlara izin verilmemesine özen gösterir. Estetik “Allah (c.c) güzeldir, güzel olanı sever.” ve “Allah (c.c), sizden birinizin yaptığı işi ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.” hadislerinden hareketle estetik; sözde, söylemde, davranışta ve mimaride göze ve ruha hoş geleni tercih etmektir. Medeniyetimizdeki estetik anlayışında; sonsuzluğu arama, güzeli bulma, anlam katma, insana yarar sağlama, tabiatı koruma ve Allah’a yaklaşma gibi amaçlar sıralanır. Vakıf bu ilkeler çerçevesinde estetiğe ayrı bir değer verir. Liyakat Liyakat ve ehliyet ilkeleri, hesap verebilirliğin temel göstergesi olup, toplumsal adaleti ayakta tutmanın ve amme menfaatinin temel ilkeleridir. “…İş, ehil olmayana verilince kıyameti bekle” Hadis-i Şerifi bu anlamda dikkat çekicidir. Gönüllüğün esas olduğu kurumlarda, liyakatin ikinci plana atılması riski gerçeğinden hareketle, vakfımız liyakat prensibinden asla vazgeçmemelidir. Bu kapsamda vakıf, yetenekli ve liyakatli gençlerin yetişmesine ve görev almasına uygun ortam hazırlar. İyilik Vakıfların kuruluşundaki temel amaç iyilik etmektir. “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” hadis-i şerifi vakıfların kuruluşundaki temel felsefeyi ifade eder. Servet, şöhret, evlat, sağlık ve makamın insan için geçici, baki kalanın bu kubbede bir hoş sadâ (iyilik) olduğu unutulmamalıdır. İnsanları hayra teşvik etmek, güzelliğe davet etmek, ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmak, gençlerin daha nitelikli ve donanımlı yetişmesi için faaliyetlerde bulunmak, toplumda sevgi ve saygının kökleşmesi ve dünyaya iyiliğin hâkim olması için çalışmak vakfın temel görevidir. Samimiyet İnsan ilişkilerinde en etkili güç samimiyettir. Samimiyet insanın kendisiyle barışık olmasıdır. İnsanı tüm eylemlerinde onurlu ve güzel kılan bir haslettir samimiyet. Peygamber (s.a.v), “Din Samimiyettir.” buyururken gönül ve dilin uyumlu olmasına işaret etmiştir. İçten, özden, candan olmaktır samimiyet.Samimi olmak gönülden iş yapmaktır. Kur’an-ı Kerim’de hemen hemen tüm peygamberlerden insanlığa karşı söylenmesi istenen, “De ki: Bu hizmetten ötürü sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretimi verecek olan, ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’tır.” (Şuara 109, 121, 145)ayetleri gönüllülüğün tarihte en önemli önderlerinin peygamberler olduğunu ortaya koyar.Vakıf hizmeti sunarken veya alırken, vakıf amacı dışında başka beklentiler içinde olmamaktır samimiyet. Daha da önemlisi görev ve sorumluluklarını samimiyetle yerine getirmektir. Yeni Dünya Vakfı’nın en büyük sermayesi samimiyetidir. Adalet Adalet kâinatın ruhudur. Adalet havada soluduğumuz oksijen gibidir. Varlığını asla hissetmeyiz, ancak yokluğunu anında hissederiz. İnsan hayatının en önemli beş değeri olan can, mal, nesil, akıl ve din emniyetinin sağlanması ancak adaletin sağlanması ile mümkündür. Yüce Allah, “Adaleti titizlikle ayakta tutun…” (Nisa, 135) emr-i ilahisiyle adaleti büyük bir hassasiyet ile yerine getirmemizi emretmiştir. Vakfın ana faaliyetleri arasında yer alan burs ve yurt hizmetleri başta olmak üzere diğer tüm çalışmalarda, çalışan ve öğrencilerin beklentilerinde, kişisel şartların değerlendirilmesinde, olası ihtilafların çözümünde denge ve adalet daima gözetilir. Mülkün bekası nasıl adaletle mümkün ise vakfın sonsuza dek yaşaması da ancak adaletle mümkün olacaktır. Liderlik İdeali olmayan toplumlar lider çıkaramaz. İdealsiz bir kişi de lider olamaz. Zira hedefi olmayan insanda heyecan olmaz. Heyecansız insan yorgundur ve bıkkındır. Gerçek bir lider heyecanlıdır ve heyecanında samimidir. Lider yeniliklere açık ve donanımlı olmalıdır. Liderlik, sorumluluk, cesaret, vizyon ister. Amaçlarını gerçekleştirmek için insiyatif alma becerisi göstermeyi, gönüllüleri harekete geçirebilmeyi ve motive edebilmeyi gerektirir. Vakıf faaliyetleri anlamında; çalışmalardan heyecan duyan, etkin katılım sağlayan, okulda ve diğer sosyal çevrede vakfın tanıtımına destek olan, arkadaşlarını vakıf çatısı altında buluşturan gençler liderlik vasfına sahip kişilerdir. Yeni Dünya Vakfı; yeni dünyanın inşasında toplumlara rehberlik edip onları harekete geçirecek liderler yetiştirmesi için gerekli ortamı hazırlar. İstişare Hepimiz birimizden daha akıllıyız. İşlerimizi yaparken ve kararlarımızı alırken istişare etmek en isabetli yoldur. Bu da “ben” değil “biz” demekten, bireysel değil kollektif aklı devreye sokmaktan geçer. İstişare Peygamberimizin (s.a.v) hayatında uyguladığı önemli ilkelerdendir. İstişareye riayet etmek prensibini, sadece vakıf içi bir uygulama gibi görmek değil, hayatın her safhasında ve önemli gördüğümüz her işte yaygın kılmak esastır. Vakıf çalışmalarında istişareden sonra en önemli unsur, süreci takip etmek ve neticeye (intaç) ulaştırmaktır. Sonuç odaklı yapılmayan çalışmalardan netice almak zordur. Bu nedenle yapılacak tüm çalışmalarda süreçler iyi takip edilmeli ve sonuçlandırılmalıdır. Zira “Amellerin değeri sonuçlarına göredir.” (Hadis-i Şerif) Hesap verebilirlik İnsanın dünya hayatında ne yapıp ettiği hususunda en önemli tanık bizzat kendisidir. Dolayısıyla insan, yapıp ettikleri sebebiyle önce kendine hesap verebilmeli ve vicdanıyla yüzleşebilmelidir. Buna da nefis muhasebesi denir. Her iş ve tüketilen her zaman dilimi nefis muhasebesi yapmak için önemli birer vesiledir.Vakıf hizmetleri, gönüllülük esasına dayanmakla birlikte, bu çalışmaları tam bir mesuliyet duygusuyla yerine getirmeyi gerektirir. Vakıf faaliyetlerinde, mali işlerde ve tüm süreçlerde şeffaflık önemli bir ilkedir. Yeni Dünya Vakfı yaptığı iş ve işlemlerinde net ve şeffaf olmayı, hesap verebilirliği temel ilke edinmiştir.Vakıf yetkilileri, çalışanları ve hizmet alanları üstlendikleri yetki ve sorumlulukların, aldıkları karar ve yaptıkları uygulamaların mesuliyetini de üstlenirler. Bu kişiler, hesabı hukuka, yetkili mercilere, topluma vermenin yanında kendi vicdanına vermekle de mükellef hisseder.
Tarihçe
27
May
Tarihçe
Yeni Dünya Vakfı, 1996 yılında kurulmuştur. Vakfımızın merkezi, İstanbul Cağaloğlu’nda bulunan Hadım Hasan Paşa Medresesi’dir. Ankara Hacı Bayram’da bir (1) şubesi, Türkiye’nin değişik bölgelerinde de on sekiz (18) temsilciliği bulunmaktadır. Yeni Dünya Vakfı, her yıl ülkemizde ve dünyanın değişik üniversitelerinde öğrenim gören binden fazla öğrenciye burs vermektedir. Yeni Dünya Vakfı, burs vermenin yanı sıra öğrencileri en iyi şekilde hayata hazırlamak için mesai harcamaktadır. Eğitim, başarının temel şartıdır. Bu sebeple vakfımız, öğrencilerimizin bilim ve teknolojide oldukça ileri, millî ve manevî değerlerine bağlı, çalışkan, bilgili, aynı zamanda da irfan sahibi fertler olarak yetişmelerini gaye edinmiştir. Yine vakfımız, eğitim amaçlı seminerler ve geziler düzenleyerek gençlerimizin her açıdan donanımlı olarak yetişmelerine katkı sağlamaktadır. Yeni Dünya Vakfı, eğitime yaptığı katkıların yanı sıra tarihî ve kültürel mirasa da sahip çıkarak bu kıymetli hazineyi gelecek nesillerin istifadesine sunmaktadır. 2005 yılında metruk bir vaziyette vakfımıza tahsis edilen Cağaloğlu’ndaki Hadım Hasan Paşa Medresesi’nin restorasyonu, vakfımızın üstün gayretleri sonucunda 2012 yılında tamamlanmıştır. Ankara’da Hacıbayram Camii yanındaki tarihî doku içerisinde yer alan Ankara Şubemiz Ocak 2015 tarihinden itibaren yeni yerinde hizmet vermeye başlamıştır. Vakfımız, yurt genelinde şube ve temsilcilikler açarak kurumsallaşma çalışmalarını sürdürmektedir.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler hakkında Daha fazla Bilgi için tıklayınız.
Kabul Et
Kapat